Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

1 Kasım 2010 Pazartesi

BU GÜNLERDE HİÇ KİMSENİN BANA "NEYİN VAR"DİYE SORMASINA TAHAMMÜLÜMÜN OLMAMASININ NEDENLERİ ÜZERİNE

    İki satır yazıp on dakika ara veriyorum.Bir süre yazdıktan sonra yazdıklarımı beğenmeyip siliyorum.Tıpkı kendimi beğenmeyip insanlar arasında silik bir kişiliğe büründüğüm gibi.Ayrıca;tanrım,silik bir kişiliğe sahip olduğunun benim kadar farkında olabilipte yaşamayı bırakmaya direnen başka insanlar var mıdır ,merak ediyorum. Nihayet  yazdığım satırları son silişimi de az önce gerçekleştirip tekrardan yazmaya başladıktan  sonra bu şekilde bu yazı nasıl tamamlanacak hiç bilmiyorum.Bildiğim şey sağlıksızım ve şikayetlerle doluyum da o kutuyu bir türlü açamıyorum.Bunun nedeni sanırım çevremi dolduran insanların yaşam algıları:Her şey çok basit.Belki de gerçekten basittir ,bilemiyorum ya da sanmıyorum.Ve çevremde bilgisine,görgüsüne,tecrübelerine ,söylediklerimi gerçekten anlayacağına  ve sözlerinin bir hikmete dayanacağına inandığım tanrı kılıklı hiç kimse yok sohbet edebileceğim.Ve hayatım boyunca da olmadı.Biliyorum,gelecekte de olmayacak.Bu zaten sadece sevdiğim filmlerde ortaya çıkan bir durum.Sevdiğim filmler, içinde yaşamayı istediğim filmler…En çok hangi filmde yaşamak isterdim acaba diye düşündüğümde benim filmim sanırım usual suspects…Keşke o film gerçek olabilseydi ve ben o filmin Dean Keaton’u olabilseydim.Keaton çok mantıklı ve soğukkanlı bir adamdı.Kendi kendine yetebilecek bir görüntü sergiliyordu.Sanırım bu tüp insanlara karşı bir özentim var.Ama şu hayatın içinde bir Dean Keaton yaratmakta mümkün değil.Ki yaratılabileceğine dair en ufak bir inancım olsa sanırım şimdiye değin çoktan deniyor olurdum Turkish Dean Keaton olmayı.Bana en çok acı veren şey de bu galiba:Hiçbir zaman ve hiçbir yerde istediğim adam olamayacağım.Hep susacağım.Sorulursa yanıt vereceğim.Yüzümde sürekli birbirine benzer ifadeler olacak.İnsanlar ne kadar sakin bir adam olduğumu söylemeye devam edecekler, üstelik bazıları “hayatımda senin kadar sükunetlisine ilk kez rastlıyorum “bile diyecek ve kimi de sinirlerimin alındığını falan düşünecek.Tabii ,ben de onlara ,müstehziliğini fark ettirmeden ve dişlerimi göstermeden gülümseyeceğim.Anlayacağınız birileri gelip hayatımı yok etmeye uğraşıp ,bunu başaramayacak ve ben onlardan intikamımı alamayacağım.Silik kişiliğimle birlikte ,silik hayatım kendi kendine bir yerlerde son bulacak.İşte bu benim kahredici yalnızlığım ve ben ondan hiç kimseye bahsedemiyorum.Nasıl bahsedebilirim ki?Yalnızlığı, dişisiyle erkeğiyle ,yalnızca  kızsızlık ,seks partnersizliği yada fiziksel yalınlık olarak algılayan bir toplumda yaşıyorum ben.Böyle bir toplumun bireylerine nasıl “ben yalnızım” diyebilirim ki?Hem desem bile işe yaramayacağını bilirim ki; zira geçmişte bazı kereler  beni çok sevdiğine inandığım bazı kişilere yalnızlığımı açmayı denediğimi  de hatırlamıyor değilim.Fakat bu konuda yaptığım sohbetlerde aldığım karşılıklar çoğu kez beni hem incitmiş hem de yalnızlığım konusunu birileriyle paylaşmamı kendime yasaklayarak otosansür uygulamama neden olmuştur. Hele bunlardan bir i var ki onu burada zikretmeden geçemeyeceğim:”Yalnız mısın?Sorun bu mu?Bende bir şey sanmıştım...He he …LOL.:)….Yarın benimle takıl,seni biriyle tanıştarayım…İnan bana senin de çok hoşlanacağın biri…Senin gibi aynı…Sessiz ,sakin…Hemide çok güzel vs..”Jonathan bunu söylerken gözlerinde ki samimiyet beni, onun adına çok üzmüştü.Şaka ya da espiri yapmıyordu.Ki bunun bir şaka olmasına,kötü bir espiri olmasına hatta Jonathan’ın açıkça benimle alay etmesine bile razıydım.. Böyle yaparak gerçekten benim yalnızlığımı çözebileceğini düşünüyor olmasından ve o yüzden  bunları bana söylemesinden çok daha iyiydi bu …Ve o diyalogta geçen yalnızlık , “niçin moralin yok” sorusuna verdiğim  son “yalnızlık” cevabı oldu …Artık bu tür sorulara cevap vermemek için yalnızlığımı sadece yalnız kaldığımda yaşıyorum.Çünkü yalnızlık duygusu içimde gezinmeye başladığında  yüzüme yansıttığı ifade genelde,insanların, benimle ilgilenmeleri gerektiğini düşünmelerine ve “noldu sana” gibi tepkilerle içimde ki sönmeyen yangınıma körüklerle gitmelerine  neden oluyor. Çok şükür ki maskeler var..Gülümseyen,kahkaha atan,parlayan gözleri olan,neşeli,şen ,şebekli maskeler…Çokça kullanıyorum bu günler de onlardan..Nedeni çok basit:Bu günlerde, hiç kimsenin, bana “ neyin var” diye sormasına tahammülüm yok çünkü…”Tahammülün olan ne var ki “diye soruyor şimdi içimden beni tanıyan bir ses…Sanırım bu sorunun cevabı başka bir zamanın,başka bir mekanın,başkaca duygu ,düşünce ve yalnızlığın konusu.Zira sabahtan beri yazmak için debelenip durduğum ve bitemeyeceğinden endişe duyduğum ,iç burkulmalarımdan doğurduğum yazı sanırım bitti.Rahatladım...Bu arada hemen belirteyim yazı bittiği için rahatlamadım;aksine rahatladığım için yazı bitti…Şimdi biraz mutlu olma zamanı…Peki nasıl?Önce bir sigara içerek,hem de Parlıamentinden…Sonra az önce annemin getirdiği, genişçe bir tabak meyvayı  iştahla yeyip ardından da onları bize ihsan eden Yüce ALLAH,CELLE CELALÜHÜN’e sonsuz şükür ve hamd-ü sena ederek…Şükür ve hamd de neden peki?Çünkü YÜCE ALLAH(C.C) biz hayatta kalalım,yaşayalım,hastalanmayalım,ve O’nu her daim anıp,O’na şükredelim,hamd-ü sena edelim diye verdi tüm nimetleri bize..Bu meyvalar için, yetiştiricilerine ve bin bir zahmetle pazarlara kadar ulaştırıp oradan sofralarımıza gelmesine ön ayak olan tüccarlara ve onlar için çalışan insanlara  teşekkür bile edemeyeceğim  maalesef…Çünkü ailem istedikleri karşılığı ödedi onlara…Ki onlar da bunu, o karşılığı; yani parayı alabilmek için yaptılar…Biz yararlanalım,hayatta kalalım,hastalanmayalım ya da onlara müteşekkir olalım diye değil.

Enteresan Not:Bu arada Parliament sigarasıyla hava attığım düşünülmesin lütfen çünkü arada bir bir paket alıp onu da ara ara içiyorum…Yani her gün parliament içecek kadar zengin değilim…J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder