Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

29 Kasım 2010 Pazartesi

MARTILARI AĞLATAN YANGIN :HAYDARPAŞA

 
Martılar bile ağladı,bizde ağladık sen yanarken inan buna Haydarpaşa.

   Haydarpaşa garından alevler yükselirken yüreğimden bir şeylerin akıp gittiğini duyumsadım.İnsanlarımızın yetersiz tepkisine ise üzüldüm açıkçası.Devletin zirvesinin yangından hemen sonra orada olmasını beklerdim doğrusu.Başbakan'ın İsrail takıntısına kısa bir süre ara vermesini,Haydarpaşa yangınıyla ilgili geniş değerlendirmeler yapmasını,hatayı bizzat kendisinin yerinde tespit edip,sorumlularla ilgili yine bizzat kendisinin ilgilenmesini ne kadar çok beklediğimi ve beklentimin gerçekleşmemesinin bende oluşturduğu hayal kırıklığını anlatmam mümkün değil.Böyle bir varlığın başına gelenlerin vali düzeyinde bir ilgiyi haketmediğini düşünüyorum.Olayın ardından yapılan açıklamaların, kültürel bir mirastan öte ,Türkiye'de yaşayan çoğu vatandaşın hayatlarının içinde önemli tinsel bir mekan olması nedeniyle de çok cılız olduğu aşikar.Sabah saatlerinde yetkililer henüz olayın sebebinin araştırıldığını söylüyorlardı.Bu söylemlerin rahatlığı maalesef bir çok insan gibi benim de yüreğimi yakmaya yetti.

    Haydarpaşa'da yaşanan bu olay sıradan bir kaza olarak açıklanamaz,açıklanmamalı.Hükumetin bir çok eylemine objektif yaklaşması gereken bir medya da böyle bir hadise karşısında objektif bir sertlikle hükumeti eleştirmeliydi.Manşetler Wikileaks depremi değil Haydarpaşa yangını olmalıydı.Hükumete olayın ciddiyeti belirgin bir şekilde hissettirilmeliydi.Olur olmaz,küçücük hadiseler için sokağa dökülenler acaba Haydarpaşa yangınında neredeydiler? İşçi eylemlerini desteklemek için anında reaksiyon gösteren sol cenah mensupları aynı şeyi neden Haydarpaşa için neden yapmadılar?Muhalefet partilerinin siyasi bağırışlarına Haydarpaşa'dan içimizi eriterek yükselen dumanlar neden bir soluk olmadı?MHP ve CHP hatta BDP hükumete söylenmedik söz bırakmadıkları halde neden bu konuda bir paragraflık bile olsa bir eleştiri yayınlamadılar?Kimseyi suçlamak istemiyorum ,lakin,bu bunların hiç birisinin olmadığı gerçeğini değiştirmez.Ne başbakan,ne de bakanlar Haydarpaşa'ya gelmeyi gerek görmediler.Cumhurbaşkanı üstelik programında boşluk olmasına rağmen Haydarpaşa'ya gelmedi,Çankaya Köşkü Muhafız Alayını ziyaret edip,orada öğle yemeği yemeyi tercih etti.Belki yarın,ertesi gün,veya daha ileri ki tarihlerde herbiri çeşitli açıklamalar yapacaklar ama bir gerçek değişmemecesine zihinlerimizde kalmaya devam edecek:HAYDARPAŞA emin ellerde değil.

     Türkiye'de her mekanda çeşitli kazalar olabilir.Kazadır.Ve insanlar hata yapmaya açıktır..Ama iş Haydarpaşa'ya gelince durum farklıdır.Haydarpaşa'da yapılacak her türlü bakım,onarım,restorasyon çalışmaları üst düzey tedbirlerle ve profesyonel ekipler eliyle yapılmak zorundadır.Haydarpaşayı bırakın yakıp kül etmeyi,tarihi dokusuna zarar verme konusunda küçücük ihtimaller bile göz önünde tutulmalı ve ona göre davranılmalıdır.Bütün bu olağanüstü titizlenmelere rağmen eğer birileri bir hata yapmışsa bu hatanın bedeli de ağır olmalıdır.Peki ,bir bedel ödeyen olmuş mudur?Şu ana kadar daha olayın sebebi bile aydıntılamamışken tabi ki bu soru mantık dairesinde bir soru değil...Sürekli Türkiye'de kültürel anlamda büyük değişimler meydana geldiğini söyleyen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay maalesef bu olayla bu konuda ki değişimlerin henüz çok cılız olduğunu ve katedilmesi gereken daha çook uzun mesafelerin bulunduğunu anlamalıdır.

    Olan oldu,olana bir yapacağımız yok.Ama olacak olanlar için hiç bir şeyin yapılmıyor olması,henüz konuyla ilgili kısa vadede atılması gereken adımların atılmamış olması üzücü ve aynı zamanda da düşündürücüdür.Nedir kısa vadede yapılması gerekenler: Bir kere,öncelikle sorumlular hakkında gerekenin yapılması için olayın nedenlerinin tam anlamıyla ortaya çıkmasının beklenmemesi gerekir.TCDD genel müdürünün savunma vermesi gerekmektedir.Haydarpaşa garının personeli tümüyle değiştirilmeli ve yerlerine en iyi şekilde eğitimlerini tamamlamış,alanlarında uzman profesyonel personelin getirilmesi elzemdir.Haydarpaşa'ya özel bakım,onarım,restorasyon yönetmeliği çıkarılmalıdır,eğer varsa kesinlikle değiştirilmelidir.Ayrıca garın her türlü güvenliği gerekli teknolojik altyapıyla sağlanmalıdır.Oysa son olayda anlaşılmıştır ki İstanbul yangını söndürürken bile deniz suyuna muhtaç olarak bu konuda ki yetersizliğini ortaya koymuştur.

    Bu konuda daha söylenecek çok söz var belki...Çünkü orası sıradan bir mekan değil.İstanbullular için olduğu kadar tüm Türkiyeliler'in ortak manevi değeridir.Doğrusu böyle üzerine titrenilmesi gereken bir güncel değerin yetkililerden ve biz insanlardan gördüğü muamele maalesef haksızdır.

   Dün Haydarpaşa'yı öyle görünce içimden bir şeylerin kopup benden uzaklaştığını hissettim.Üniversite hayatım boyunca belkide yüzlerce kez içinde,sağında ,solunda,karşısında, neşeyle yaşayarak anılar biriktirmiştim.Alevlerin tarihi mirasla beraber o anılarıda yakıp kül etmesinden korktum ve yangının son bulmasını bir korku filmini izler gibi ya da bir işkencenin bitmesi için yalvarır gibi izledim.Bir çok yurttaşımızın da bu duyguları paylaştığını biliyorum.

   Ve bundan sonra bari olmasa temennisinde bulunmak istiyorum ama şu ana kadar yapılanlardan bu temennininde boş olduğu kanısı hakim içimde....

   Bu yüzdende O'nu Allah'a emanet ediyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder