Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

12 Kasım 2010 Cuma

SORUN


    Sorun birilerinin bana bir şeyleri dayatması değil.Buna rahatlıkla karşı koyabilirim.Bununla başedebilirim,hatta oldukça kibar bir biçimde..
      Sorun aslında şu ki insanlar birey olmaktan çok uzaklar.Her biri toplumsal birer parçacıklar.Belli yargıları hiç düşünmeden kabullenmişler.Ve öylece yaşayıp gidiyorlar.Ama kabul etmem gerekir ki çoğu bu şekilde yaşamaktan da mutlu ve huzurlu..Ne kadar eklemlenebilirlerse içinde yaşadıkları populasyona o kadar mutlular.Çünkü takdir görmek ,beğenilmek her insanın istediği şey ve toplumun istediği tipte zaten bu.
     Devlet kimi zaman farklı bir işlev yükleniyor.Toplumu bazen bizzat yönlendiriyor.Adına modernleşme ,insan hakları vs diyor.Bazen de toplumuna kulak veriyor.Genelde de kaybeden birey oluyor.Bir koyun sürüsü içinde aykırılar türeyince belli bir süreden sonra da aykırılığın anlamı kalmıyor.
    Düşünelim sakince.Günlük yaşamımızda kendimize ait olan ne var.Hangi yaptığımızı düşünerek ,aslında biz öyle istediğimiz için yapıyoruz.Objektif yaklaşımla bunu tespit etmeye kalkarsak yaşamımızda bize ait hemen hiç alan kalmaz.Sürekli abuk subuk ritüellerin kurbanı olmayı sürdürüyoruz.Bu ritüellerin faydaları elbette tartışmalıdır.Bizden önce birilerinin yaşamakta olduğu yaşamı, değişen koşullarla birlikte, değişmiş haliyle yaşamaya devam ediyoruz.En özgün yaşamlar bile yakından incelendiğinde cemaatlerinden çokta bağımsız değil.Ne ki biz biliyoruz ,bu gün bizim yaşadıklarımız yarın,ve ertesi günlerde muhakkak değişecek,farklılaşacak.Oysa bu gün biz en küçüğünden bir farklılaşma eğilimine girdiğimizde korktuğumuz tavırlarla karşılaşmamız riskiyle çokta farklılaşamadan yaşıyoruz.
     Yalnızlaşıyoruz.
     Kimse bize açıkça yapmamız gerekenleri söylemiyor belki ama biz yapmamız gerekenlerle dolu bir listeyle yaşıyoruz.Böyle bir yaşamı ruhum istemiyor.Olmak istediği şeyi olmak istiyor ruhum.Bu duruma isyan ediyor.
      Seveceksin dediler sevdim.Nefret edeceksin dediler nefret ettim.İyi ama ben bunları yaparken bunları isteyip istemediğimi hiç düşünmedim.Düşündürmediniz.Düşünmemi istemiyorsunuz biliyorum.Ama anlamanız gereken bir şey var:Beynim kendiliğinden çalışıyor.Kontrol edemiyorum onu.Ve o ,kalıplarınızın çokta akıllıca olmadığı yargısına varıyor.Sizin gibi olmak istemiyor.Kendi bedenine dilediği gibi hükmetmek istiyor.Yanlışı doğruyu ayırt ederek yaşamak istiyor.Kar zarar tablosunda sizin kurallarınızla hareket ederek geldiği noktada büyük ziyanlarla karşılaşıyor olmaktan bıktı artık.Buna bir son vermek istiyor.Ama sizi de incitmek istemiyor.Ayrıca bu incitme meselesi de sizin yargınız ama siz bunu hep sadece söylüyorsunuz diye düşünüyor beynim..Birbirinizi acımasızca incitiyorsunuz da ama.Sonra nasıl ortak kurallarınıza dönüp huzurluca aynı klişe söylemler içerisine girebiliyorsunuz bunuda anlamıyor.Ve ekliyor:Ben sizin gibi olmak istemiyorum.
     İşte bu noktada bende beynime hak veriyorum.Ona istediği yolu açmak galiba benim görevim.Ama korkuyorum.Korkularıma engel olamıyorum.Eriyip gittiğim toplumsal katmanlar içerisinden nasıl yeniden kendime gelip yukarılara tırmanabileceğim bilmiyorum.Gücüm var mı buna?Bence yok.Bu kanseri temizlemek kolay olmayacak.Ama bir milat lazım yinede.Sistemli bir şekilde toplumsal dezenfektasyonumu gerçekleştirmeliyim.Buna mecburum.Zaman gittikçe azalıyor.Yitip gittiğim o deliklerden çıkmalıyım.Kendimin farkına varmalıyım.Özüme dönmeliyim.
     Şu karşımda duran pencerenin camlarını yalayıp duran karanlık içimi ürpertiyor,ışığı söndüremiyorum.Kendi içime dönemiyorum.Zihnim eski eşyelar yığını bir ev gibi.Hiç bir şey benim değil orada ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder