Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

24 Kasım 2010 Çarşamba

BDP VE ÖCALAN BLOĞU ÇATLIYOR MU?


   Bir gazetenin manşetinde bir haber.Haberi okuyunca şaşırdım dün.Diğer gazetelerde söz konusu haberle ilgili bir ayrıntı göremeyince de pek üstünde durmadım.Ta ki akşam ana haber bültenlerinde flaşşş flaş şeklinde verilinceye kadar.
   Malumumuz ,İmralı'yla haftalık olağan görüşmeler yapan ve bu görüşmelerde Öcalan'ın verdiği mesajları PKK ve BDP'ye yakın yayın organlarında yayımlayan avukatlar bu hafta ki görüşmeden farklı mesajlarla dönmüşler.
   Öcalan BDP içerisinde ki bazı üst düzey yöneticilere kızmış ve bu kızgınlığını da söylediği iddia edilen mesajlara yansıtmış.
   Mesajlarda öne çıkan en temel unsur Öcalan'ın Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında söyledikleri.
   Öcalan Baydemir'in NTV'de söylediği "silahlı eylem artık miadını doldurmuştur" sözlerine deli olmuş,küplere binmiş.Ve Osman Baydemir'in önünede üç seçenek koymuş:
   Birincisi ,Osman Baydemir istifa edecek ve AKP'ye yakın bir sivil toplum kuruluşunda çalışacak...
   İkincisi , Özeleştiri yapacak.
   Üçüncüsü ,istifa edecek ve kendi işine bakacak.
   Ve eklemiş.."Osman kendini ne zannediyor.Silahlı mücadelenin miadını doldurduğuna ilişkin karar verme yetkisini nereden alıyor...O silahlı güçler olmasaydı Osman ve onun gibiler o koltuklarda oturabilirler miydi?"
   Buraya kadar her şey normal gibi görünüyor.Öcalan'ın birileri hakkında verdiği ilk mesaj değil bu ve son da olmayacak sanırım.Normal olmayan şey BDP'den ve Osman Baydemir cephesinden gelen açıklamalar.
   Osman Baydemir kendisiyle ilgili mesajları yalanlamıyor.Böyle bir mesaj yok,bunlar iddiadan ibaret vs demiyor."Herkes ama herkes beni ve yaptıklarımı eleştirme hakkına sahiptir" diyor.
   BDP Eşbalkan'ı Gülten Kışanak ise konuyla ilgili sorulanlar için daha ilginç sözler sarfetti dün:"Bu partinin eşbakanı benim.Bir istifa olayı olsa ilk benim haberim olur.Osman Baydemir görevinin başındadır."
    Kışanak ardından daha da ileriye gidiyor ve "Sayın Öcalan da bir insandır,hepimizi eleştirebilir, sözleri kendi düşünceleridir" diyor.
     BDP ile Öcalan arasında ki ilişkileri hepimiz biliriz.Keza BDP ile PKK arasında ki ilişkileri de.Resmi olarak pek dillendirilmese de bu üç kutup birbirinin içinde,birbiriyle beraber,birbirinden ayrı düşünülemez unsurlardır.Bu kutuplardan Öcalan en üst ve tek hakimdir.Ya da Öcalan kendisini hep o noktada görür.On yıllık İmralı sürecinde verdiği mesajlar ve bu mesajlara PKK cephesinden ya da BDP cephesinden verilen tepkiler de bu yargıyı doğrular nitelikte olmuştur hep.Öcalan avukatlarıyla mesajlar gönderdiğinde BDP'de PKK 'de bu mesajları kutsal emirler gibi algılar ve hep mutlak itaat gösterirler.En azından bu görüşler eleştirilmez,açıkça karşı gelinmez hatta karşı geliniyormuş gibi bile yapılmaz,böyle bir manzaraya asla izin verilmez.Bu sadece PKK ve  BDP mensupları için değil aynı zamanda pek çok Kürt aydını için de böyledir.Siz hiç medyada ya da basında Öcalan'ı yahut mesajlarını üstü kapalı da olsa eleştiren,olumsuz bir değerlendirmelerde bulunmayı bırakın bunu yanlışlıkla ima eden bir BDP'li yönetici yada yandaşa rastladınız mı?
     Bu düne kadar böyle idi.

    Ancak ilk kez dün Abdullah Öcalan'ın emirlerine  alışılmadık bir tepki verildi.
 
    Şahsen benim ilk kanaatim Osman Baydemir'in ve BDP'lilerin anında itaatle karşılık verecekleri ya da bu mesajları inkar edecekleri yönündeydi;ancak öyle olmadı.
 
     Dün kü olanları biraz daha açalım ve ve bu sözleri daha yakından inleceleyim:

   Öcalan BDP'ye bir emir verdi.Zaten her zaman verirdi.BDP için emirlerin ne olduğundan ziyade emirlerin yerine getirilmesi önemli olmuştur herzaman.Fakat emrin içeriğine bakacak olursak Öcalan'ın niyetlerini anlayabiliriz.Anlaşılan o ki Öcalan silahlı mücadelenin öyle hemencecik,kısa vadede bitivermesini istemiyor.Ve bunu düşünmüyor da.Bununla ilgili kimseye söz söyleme yetkisi tanımadığı da açık. Bir barış olacaksa önce ben bunu onaylayacağım diyor.Yoksa neden kendi içlerinde silahlı eylem aleyhinde tutum takınan birini susturmak,bastırmak,linç etmek yoluna gitsin ki.

   Gelelim Baydemir'e.."Herkes beni ve yaptıklarımı eleştirme hakkına sahiptir." diyor Baydemir. Yani Öcalan'ın sözleri Osman Baydemir'e göre bir eleştiriden ibaret.Her hangi bir itaat söz konusu değil.Görevinden ayrılmayı düşünmüyor.Davranışlarının kendisini bağladığını ve bundan sonra da bildiği gibi davranacığının sinyalini veriyor.Ayrıca Öcalan'ın "görevi bırakacaksın" vurgusunu da unutmamak lazım.Doğrusu biz eleştiri denilen şeyi böyle bilmiyoruz.Eleştiri ile emir arasında ki ayrımın Baydemir'in kendisininde bilincinde olduğunu biliyoruz.Açıklamayı yaparken oldukça düşünceli,tedirgin,içsel olarak gergin olması;söylediği her kelimeye yaptığı vurgu,kelimeleri arda arda sıralamaktan kaçınıp düşünerek,özenle seçerek,aman yanlış bir şeyler ağzımdan kaçıvermesin edasıyla yapması aslında durumu oldukça ciddi bulduğunu da gösteriyor.Bu durumda Baydemir'in emre itaat etmekle etmemek arasında bir yerlerde kaldığını,itaat edemediğini,alenen karşı da gelemediğini hissettirdiğini düşünüyorum ben.

     Beni en çok şaşırtansa Kışanak'ın açıklamaları oldu doğrusu."Öcalan da bir insandır" dedi Kışanak.Bu cümlesiyle aslında Öcalan'a sürekli atfettikleri "Kürt Halk Önder'i" ünvanınıda kendi içlerinde tartışmaya açmış oldu."Öcalan da bir insandır" demek o bizi bağlayamaz,bize emredemez,görüşlerini söyleyebilir,biz dilersek O'na itaat ederiz demek aynı zamanda.Bu cümlenin hemen ardından "bizi eleştirebilir" sözü de Kışanak'ın " Baydemir'i görevden alın" emrini bir eleştiri olarak gördüğünün ifadesidir.Bir de "bu partinin eşbaşkanı benim" vurgusu da oldukça manidar.Bu partiden biri görevden alınacaksa bunu ancak parti başkanı olarak ben yaparım demektir.Bu cümle aynı zamanda "otorite benim" anlamına gelir.Otorite eğer Kışanak'sa  Öcalan nedir o zaman?Sonuç metninde de " arkadaşımız görevinin başındadır,her hangi bir istifa ya da görevden alma söz konusu değildir"Bu cümlede az önce ki otorite olma iddiasını tamamlayan baskılı bir vurgudur.

    Tüm bunların ne anlama geldiğini gelecekte daha iyi anlayabileceğiz aslında.Ama dünkü olanlardan sonra bir şeyi farketme daha doğrusu bir soruyu sorma fırsatı doğdu: Öcalan sultası çatlıyor mu? Tüm bunlar bunun bir göstegesi mi?

   Böyle bir çatlağın Kürt Sorunu ve terör sorunuyla ilgili gelişmeleri çok yakından etkileyeceği muhakkak.Öyle görünüyor ki artık BDP içinde de Öcalan'ı "mutlak önder" olarak görmeyenler var.Hatta buna itiraz edenler de var.

    Baydemir ve Kışanak gibi dünün ,skandallarla dolu açıklamarının sahibi olan birilerinin son zamanlarda geldiği nokta ve açıklamaları çok çok kayda değerdir.Tabi bunları şimdiden kesin olarak değerlendirebilmek malesef mümkün değil.Bunun için biraz daha zamana ihtiyaç olacaktır.

   Temennimiz "silahlı mücadelenin miadını doldurduğu"nu düşünen ve bunu dillendiren "has" BDP'lilerin artması.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder