Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

17 Kasım 2010 Çarşamba

SOCİAL NETWORK VE APTAL OLDUĞUM GERÇEĞİ


     Waaaooowww!
   Perfect...Gerçekten...Social Network...Bir solukta izleyiverdim az önce...Büyüleyiciydi...Ama asıl büyüleyici olan filmde anlatılan lanet hikayenin gerçek olmasıydı...
   Nolurdu sanki!Gerçek olmasaydı.Dünyada böyle şeyler olmasaydı.Dünyanın en genç milyarderi olabilebilmek için milyarder bir babadan doğmuş olmak yeterli olsaydı.Birileri ,üstelik tiweni van yaşında birileri aklına gelen bir fikrin peşinde koşup milyarder olmasaydı.
      Bu arada itiraf edeyim bir önceki paragrafta ki son cümle farklı bir cümle olacak ve bu yazı ya da komposizyon çok farklı bir yönde ilerleyecekti.Ama iki önce ki cümleyi yazarken aklıma gelen ve bu cümleden sonra onu yazacağım diye düşündüğüm cümleyi unutuverince iştahla oturduğum şu yazı büyüsünü yitirevirdi kalbimde.Zevk alamıyorum şu an bu yazıyı yazıyor olmaktan.O cümleyi düşünüyorum,hatırlamaya çalışıyorum ve sanki hiç öyle bir cümle aklıma uğramamış gibi zerre hatırlayamıyorum,minicik bir çağrışım bile yok şu an kurabildiğim.Bu şekilde bu yazıyı sürdürebilecek miyim?Bilmiyorum ,maaalesef..Zaman gösterecek artık.
   Bu arada nerede kalmıştım?Allahtan hatırlamak zorunda değilim.Şu an yaptığım bir yazı yazmak değilde konuşmak olsaydı batırmıştım.Unuttuğum cümleyi hatırlamaya fırsatım olmayacaktı ve muhtemelen duraklayıp,susacaktım.Panikleyecektim.Dinleyiciler bir şey anlayamayacaktı beynimin içinde olanlardan.Ve onlara aslında aptal olmadığımı,konuşurken aklıma bir şey geldiğini ve aklım aklıma gelen o şeyde olduğundan söyleyeceklerimi unuttuğumu ,bu yüzden böyle aniden,konunun başında bir yerlerde,henüz bütünün anlaşılmasını sağlayacak ana hatların ortaya çıkmadığı bir noktada duraklamak zorunda kaldığımı üstelik konuşmaya da devam edemeyeceğimi sanırım anlatamazdım.Onlarda pek doğal,bir konuşmayı,üstelik bir film hakkında söylenecek basit bir kaç cümlelik pek kolay bir  konuşmayı tamamlayamayacak kadar aptal sersemin teki olduğumu düşüneceklerdi.İşin kötü yanı onların öyle düşündüğünü tahmin edebilecektim ben.Onlara aptal olmadığımı anlatmaya çalışacaktım.Ki meselenin özü ve onların birer aptal oldukları gerçeğide tam bu noktada ortaya çıkacaktı.Çünkü aptal olmak aptal olmaktır.Ama aptal olduğunu ortada kapı gibi bir delil olmasına rağmen anlamamak,sanırım kibirlenmektir.Hatta cehalettir.Ve böylelerine dense dense kibirli cahil aptal ya da kibirli aptal cahil denebilir.Nedir onların aptal olduklarının delili?Çok basit.Aptal olmadığımı onlara neden anlatmaya çalışıyorum?Konuşmamın başlarında ki bir cümleyi unutmamdan dolayı konuşamamamdan onların aptal olduğumu düşündüklerini tahmin etmem..Onlar beni dinlediklerine göre gerçekten aptal olduğumu düşünüyorlardır.Yani tahminim de haklı çıkmışımdır.Ve bu tahmin onların beyinlerinin içinde ki şeyi doğru okuduğumu gösterir ve aptal biri nasıl olur da karşısında kilerin düşüncelerini doğru okuyabilir?Aptal olmadığıma  dair bu kadar büyük bir kanıt ortada dururken bunu anlayamamaları onları pek tabi aptallaştırmaya yeter.
     Biliyorum ben aptal değilim ama şu social network'u izlemek kendimi epeyce aptal hissetmeme yetti.Oysa filmi izlemeden önce aslında bir dahi olabileceğimi düşünüyordum.Bunun için önümde ki en büyük engelin de şartlardan kaynaklandığına inanıyordum.Fikir kıtlığım yoktu çok şükür.İstesem beş dakikalık düşünme eylemiyle kimselerin aklına gelemeyecek dahiyane fikirleri ortaya döküverirdim.Dökmüyordum çünkü şartlar kötüydü ve o dahiyane fikirleri gerçekleştirme şansım yoktu bu yüzden.Bu yüzden düşünmüyordum o fikirleri.Social network en büyük teselli kaynağımı yıktı malesef.Bu film bana dedi ki:Dahilik bir fikir bulmak değildir.Herkes bir fikir bulabilir.Asıl önemli olan o fikri gerçekleştirecek şartları ortaya çıkarmak.Dahilik budur.Dahi düşünen değil düşündüklerini yaratabilendir.Yaratamayacağım diye düşünmemek nedir?Aptallık mı?Eyvah!Yine o konuya mı geldik?Ama ben aptal değilim.Belki de öyleyimdir ve kibrim bunu bana söyletmiyordur.
   Social Network'te Facebook'un kurucusu rolünü oynayan Jesse Eisenberg  (MARK) iyi motive olmuş rolüne.Facebook'un gerçek kurucusunun o kadar karizmatik olduğuna inanmıyorum.Mark acaba bir dahiyi dahi gibi oynayıp gerçekte bir dahi olmadığını hiç düşündü mü acaba,düşündüyse ne hissetti?Çünkü ben az önce bir dahiyi izleyip bir dahi olmadığımı üzülerek düşümdüğümde kendimi işe yaramaz aptalın biri gibi hissettim ve ölmek istedim.Filmlerin en kötü yanı da bu olsa gerek.Hiç bir zaman olamayacağınız bir adamı gözünüze sokuyorlar.Social Network ise bu konuda farklı.Anlatılan hikaye gerçek.Harvard'lı bir gepegenç bir adam filmde anlatılanları üç aşağı beş yukarı gerçekleştirdi.Yani "O bir film ve Mark  gerçek değil,Mark gibi adamlar sadece filmlerde olur" deyip geçemiyorsunuz.Ona yakın birinin hayatta olduğunu biliyorsunuz ve hiç bir zaman onunkine benzer bir başarı öykünüzün olamayacağını düşündüğünüzde kendinizi çöpe atmak istiyorsunuz.İşte Mark'ı oynayanın bunları düşünüp düşünmediğini bu yüzden merak konusu ediyorum.Ya da aslında belkide gerçekten bir dahidir veya dahi olduğuna inanıyordur.
     Sonuca gelecek olursam Sacial Network başarılı bir yapım olmuş.Tıpkı Facebook'un başarılı olduğu gibi.Facebookta olağanüstü başarılı, evet.Yoksa neden filmini izlemeyi bitirdikten hemen sonra ilk iş olarak doğrudan facebook hesabımı kontrol ettim ki?
     Daha söylenecek çok söz var bu konuda..
     Aptallık edip unutmazsam zamanla onlarıda söylerim burada...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder