Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

29 Kasım 2010 Pazartesi

BİR İHTİYARIN GÜNLÜĞÜ



1950
   "Her sabah evden çıkmadan önce aynanın karşısına geçin ve kendinize bir kaç kez seni seviyorum deyin."
  
     Sonra?

    "Kendinize gülümseyin"

     Eeeeeee?

     "El sallayın,kendinizi uğurlayın"

     Kitabı elimden bırakıp düşünmeye başladım.Gerçekten buna ihtiyacım var mıydı?Bu cümleleri ciddiye almalı mıydım?

     Gülümsedim sessizce.

     Ne kadar komik bir durum olurdu benim için bunu yapmak.Kendimi sevdiğimi biliyordum ve aynanın karşısında bunu söylemek anlamsızdı,zayıflıktı ve zaaflardan nefret ediyordum.

     Sinirlenmiştim.Cümleler hem çok estetik ve iç okşayıcıydı hem de içeriğinin uygulanması aptalcaydı.

    Kısa sürelik bu iç çekişmeden sonra kitabı tekrar elime aldım.Seri bir şekilde okumamı sürdürdüm.Kelimeler basit ve cümleler kısaydı ve kitap yağ gibi akıyordu.Kaç sayfa gittim öyle bilmiyorum,bir tek bile altı çizilmeye değer cümleye rastlamamıştım.Tam bunun nedenini zihnimde sorgulayacaktım ki sarsıcı bir cümle gözlerime çarptı:

     "Sevmeyi göze alamıyorsanız sevişmeyi denemeyin."

     Çevremde ki vahşi insan yaşamını düşündüm.O istek gelmeye başladığında bütün kontrolünü baştan aşağıya yitiren ve derhal isteğini gidermenin çarelerini arayan ve bunun için herşeyi;parayı,aşkı,sevgiyi,estetiği,edebiyatı kullanan vahşi insanları gözlerimin önüne getirdim.Bu cümle, bu insanların hangi birine ve ne kadar hitap ediyordu,acaba! "Hiç" dedim kendi kendime.Bu adam hayalcilik yapıyor ,cümleleri süsleyip püsleyip kitabı oluşturmuş ve kitap işe yaramaz bilgilerle dolu diye geçirdim içimden.

     ---------------------------------------------------------------------------------------------------------
2010

      Bu gün aynanın karşısına geçip kendime "seni seviyorum" dedim.Bu bana yıllar önce okuduğum bir kitabı hatırlattı.

     Oldukça iyi hatırlıyorum,kitabı büyük bir gerginlik içerisinde okumuştum.Gerginliğimin nedeni açıktı:Aynanın karşısına geçip kendi kendime "seni seviyorum" demek çok saçmaydı.Neden böyle düşünmüştüm?

     Henüz çok gençtim.Hayatımda seni seviyorum diyebileceğim o kadar çok insan vardı ki...Bu gün o insanların hiç biri hayatımda yok..Bu gün hayatımda insan yok..Kendimden başka.

    Şimdi anlayabiliyorum , o belkide çoktan hakkın rahmetine kavuşmuş yazarın söylediklerini.

   Kitabının adının anlamınıda şimdi daha iyi çözebiliyorum.Yalnızlık denilen şeyin aslında umutsuzluk,bir nevi ölümü bekleyiş hali olduğunu.

   Bu gün böyleyim.Hayattan hiç bir beklentimin olmayışı ,yalnızlığım.

   Sonunu bilerek yaşamak ne kadar acı.Hele de sonun çok yaklaştığını hissetmek.Hatta her an ölebilirim rahatlığıyla yaşarken,o anın bir türlü gelemiyor olması.İşte yalnızlığım bu:Sanki bir tren garında beklemek,saatini ve geldiğinde seni nereye götüreceğini kestiremediğin bir treni bekler gibi.

   Yine de kendini sevmek ve bunu kendine söylemek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder