Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

3 Kasım 2010 Çarşamba

JESSY İLE BİR TESADÜF


 " Bu gün yazmak istemiyorum.Ağlamak istiyorum.Zaten şu okuduğun bir yazı değil.Her kelimesi bir damla gözyaşı.Kelimesi kelimesine gözyaşlarım onlar.
  Bu gün bardaktan boşalırcasına ağlamak ihtiyacındayım...
  Neden?
  Bilmiyorum..
  Neden?
  Çünkü ben bir aptalım...Biliyorum bütün insanların aptal yönleri var.Aptallıkta bir istisna imişim gibi davranmama gerenk yok..Ama herkesin aptallığı bir yana ;benim kisi bir başka:
   Ben her zaman aptalım.Allah'tan sakat değilim.Yoksa yaşayamazdım." diyordu meçhul bir şahıs rüzgara bıraktığı ince bir kağıt parçasında.
   Ve rüzgar o satırları getirdiğin de Jessy ve ben yaşadığımız kasabanın en güzel kafesinin avlusunda kahve içip dertleşiyorduk.
   Jessy'de sürekli ağlamak istediğinden bahsediyordu.( ne tevafuk)Acaba aptallığına ağlamak isteyen o meçhul şahıs biliyor muydu satırlarının, zekiliğine ağlamak isteyen birinin eline geçeceğini.
    Önce Jessy söyledi:"Bu gün ağlamak istiyorum"
     "Neden" diye sordum ben.
      "Her şeyin farkında olmak ruhumu yoruyor.Keşke bu kadar akıllı olmasam.Keşke her şeyin bu kadar farkında olmasam" dedi Jessy ve bunu söylemeden önce de  "bilmiyorum "deyip bir süre susmuştu.
      Bu arada onunla ilgilenmediğimi farkedip "orda mısın" deyince sözlerini duyduğumu söyledim.Haklıydı Jessy.Onu duymuştum ama gözüm başka bir yerdeydi.
      Yerimden kalkıp gözümün olduğu bir kaç adım ötemize doğru yürüyüp kağıdı aldım.Sonra masaya döndüm.Meçhul şahsın kağıdını okudum ve gülmeye başladım.Jessy olanlardan bir şey anlamamıştı ve biraz sinirlenmişti.
     Sabırsızlandı ve kağıdı elimden aldı.Okuması biraz uzun sürdü Jessy'nin.Dalmıştı.
     "Bak Jessy,ağlamak isteyen yalnız sen değilsin,üstelik sen daha şanslısın çünkü akıllılığına ağlıyorsun,yani akıllısın" diyerek uyandırdım O'nu.
      Jessy ağlamaya başladı.Garson abla masamıza geldi ve Jessi'ye "iyi misin","sorun ne"diye sordu araya "canım" ibaresini ekleyerek,gülümseyen üzgün bir yüzle.
      Jessy duymadı O'nu.Hıçkırıyordu.Alnını masanın kenarına dayadı.Bir süre öyle ağladı.Etrafımız da ki tüm gözler bizim masayı izliyordu.Ama kimse bir şey yapmaya yeltenmiyordu.Çünkü ben öylece duruyordum.Garson ablada "tamam canım" diyerek Jessi'nin uzun,siyah,düz saçlarını okşuyordu.
    Jessy bir anda ayağa kalktı.Hiç bir şey söylemeden bir kaç saniye yüzüme baktı.Yüzüm deki donuk ifadeyi izledi.Kaşlarım hafif kalkık,dudaklarımın uç kısımları hafif ağzımın içine doğru çekik,gözlerim genişçe aralanmış bir vaziyette O'nun simsiyah gözlerinin bebeklerine baktım.
   "Lavaboya gitsem iyi olacak" dedi Jessy ve içeriye yöneldi.
    Ardından gidip gitmemekte tereddüt ettim,ama gitmedim.
    Oturduğum sandalyenin tam arkasında ki masada oturan,varlığının farkında olmadığım, saçlarının tamamı beyazlaşmış,çok yaşlı ama çok tatlı teyze,kahve fincanını eline alıp sandalyesini tam yanıbaşıma çekti ve "sorun nedir delikanlı,neden ağladı delikanlı kızım" diye sordu.
    "Bir sorun yok efendim" dedim kibarca ve elimde tuttuğum,üzerinde Jessy'nin damlalarıyla azıcık ıslanmış  kağıdı O'na uzattım.
     Masasına uzanıp çantasından çıkardığı kalın mercekli ama zarif çerçeveli gözlüklerini taktı teyze.Gözlerine çok yaklaştırmadığı kağıdı dikkatlice okudu.
    Bu arada ben de bir süre onun yüzünü inceleme fırsatı elde ettim.
    Bembeyazdılar.Pamuk gibi.Saçlarının rengiyle neredeyse aynı.
    Beyaz yüzün ağırlık merkezinde ki ince , hafif uzun burnun üzerinde ki gözlüklerin ardında, satırlar üzerinde yavaşça gezinen mavi gözler de anlamlı bir derinlik buldum.
    Okumasını bitiren Pamuk Yüz önce "Allah allah" dedi ve ekledi:"Bunu kendisi mi yazdı?"
     Hayır "efendim" demedim,bunun yerine hayır " teyzeciğim demeyi tercih ettim.Olayı kısaca anlattım.Garson ablada dikkatlice beni dinledi ve ardından her ikisi de gözlerini üzerimden çekip kısa süre düşündüler.
     Sonra garson abla Jessy'ye bakacağını söyleyip masadan ayrıldı.
     Çok geçmeden Jessy masaya geri döndü.
      Gözlerin de ki değişimi anında farkettim.İnce ve özenli bir şekilde sürme çekilmiş gözler şimdi daha sakindi.
     Pamuk Teyze "olur böyle kızım,bazen hepimiz duygulanırız,insanız" dedi.
    Jessy O'na hafifçe gülümsedi.
     "Hem ağlamak güzeldir"dedi Pamuk Teyze.Sonra masasına geçti.
     Ben bir süre gözlerimi Jessy'nin yüzünde gezdirdim.Gördüğüm ifadeler beni memnun etmişti.Jessy rahatlamıştı. Derin bir nefes aldı.Sonra yüzüme baktı.Gülümsedi.Her ikimizinde ellerimiz masanın üzerindeydi ama O'nun kiler çok narin ve güzeldi.Ve o güzel eller  durdukları yerden kalkıp bileşik vaziyette duran ellerimin üzerine konacaklardı ki yaslandığım masadan ellerimle birlikte geriye çekildim.
     Jessy şaşırmadı hiç.Yüzüme baktı.Yüzümde ki ifadeyi ,bir parça,kasten ciddileştirmiştim.
     "Sana hayranım biliyor musun " dedi Jessy.
     Gülümsedim hafifçe.Gururum okşanmıştı.Jessy bunu hep yapardı.
     "Neyime hayransın" diye sordum.
      "İlkeliliğine"dedi Jessy."Ve hiç bir şartta ilkelerinden ödün vermemene.."
       "Bu ilkelerimle ilgili değil Jessy" dedim.
       "Biliyorum,inançlarınla ilgili..Ama ben senin kuzeninim...Sadece duygulandım ve elini tutmak istedim" deyince "Şeytan damarlarınızda dolaşır"ayetini okudum O'na.
       "Saygı duyuyorum" dedi Jessy ve gülümsedi.Bende O'na gülümsedim.
        Ardından birer kahve daha söyledik.
      Jessy bir sigara yaktı.Bir kaç nefes çektikten sonra bana uzattı.Birlikte içtik sigarayı.Bir o ,bir ben çekerek.Sonra ben bir sigara yaktım.O'nu da birlikte içtik.Bu arada da kahvelerimizi yudumladık.
       Kağıt mevzusunu ve az önce olanları konuşmadık hiç.Mutluyduk.
       Bu arada telefonum çaldı.Jessy'nin annesi (yengem) arıyordu."Rahatsız ediyorum " diye girdi söze."Jessi'ye ulaşamadım,seninle mi,telefona alabilir miyim?"
       Telefonu uzattım Jessi'ye.
       Konuşması bitince kalktık.
       Meçhul şahsın dokunaklı notu cebimdeydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder