Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

9 Aralık 2010 Perşembe

Kedi ulaşamadığı ciğeri sevmez...


    Burhan Kuzu,Süheyl Batum Mülkiye'ye  niye gitti, bilmiyorlar mıydı ortamın gergin olduğunu,ateşe körükle gitmek doğru mu?

    Hamile bir bayan niye gösteriye gitti, ne işi vardı orada, çocuğunun başına bir şey gelebileceğini düşünmedi mi?

   Mavi Marmara gemisi niye Gazze'ye gitti, İsrail müdahale edeceğini söylememiş miydi,bunu bildiği halde hükumet niye o gemiyi durdurmadı?

   Bunlar hemen şimdi zihnimde canlanıveren üç örnek , üç farklı olaya verilen üç aynı tepki.Biraz düşünsem sabaha kadar bu örnekleri çoğaltabilirim.

   Koca koca adamlar, kendilerine aydın denilen takım bu olayların ardından bu yorumları yaptılar, bu tepkileri verdiler.

   Bu tepkiler beyhude tepkiler değil.Bunlar aynı zamanda bizim toplumsal bilinç altımızda acemi bir şekilde bastırdığımız peşin hüküm psikolojisini açığa çıkaran en somut örnekler.

    Dilden dile dolaşan Nasrettin Hoca'nın "hırsızın hiç mi suçu yok" deyişi de bizim bilinç altımızda ki bu gerçeğin zihnimize yeni yerleşen bir olgu olmadığını gösteriyor.

    Bazıları,özellikle sol cenah, bu tepkilere "düz mantık" adını veriyor. Bunda hakları da yok değil. Bir olayda arka planları ,ayrıntıları inceleme derdinden kurtuluyorsunuz düz mantık yaklaşımıyla ve olayların zihninizde ilk yaptığı çağrışımlarla hemen ,anında tepki , hüküm veriyorsunuz ve bedeninizin en çok enerji harcayan organını ,beyninizi fazla çalıştırmıyorsunuz. Alışıldık tepkiyi en hızlı verdiğinizde de zeki oluyorsunuz insanların gözünde ve ucuz kahramanlığınızın keyfini de hemen elde ediyorsunuz. Peki insanlar sizi neden zeki buluyor biliyor musunuz? Kafalarında ki yanıtı onlardan daha çabuk verdiğiniz için.Yoksa , doğru tespitler yaptığınız için değil.Haa,bir de şu var, bu ülkede insanlar sakin,aklı başında, detaycı,gerçekçi analizleri sevmiyorlar;tabi bu tür analistleri dinlemeyi de.Basit olsun,hemen anlaşılsın, düz olsun, beynimiz fazla çalışmasın. Sadece başlıklarından ve resimlerinden gazete okuyan bir millet değil miyiz?

    Oysa üç olayın kesişim dairesinde duran bir gerçek var:

   Bir insanın ,kim olursa olsun bu kişi, konuşma hakkını elinden almaya kimsenin hakkı yoktur. Bir kişinin öğrenci,ya da genç olması bu hakkı ona vermez. Üniversite öğrencisi çocuk değildir, toplumun ayrıcalıklı kişilikleri de değildir, suç işlemeye yeltendiklerinde veya işlediklerinde cezalarını ,toplumun diğer tüm bireyleri gibi çekmelidirler. Bir insana yumurta fırlatmak suçtur.Biri dışarıda size yumurta atmaya kalksa ,karakola gidip o kişiyi şikayet edebilirsiniz  , sonuçta bu kriminal bir eylemdir. O öğrenciler toplansın,hapse atılsın anlamına gelmez bu sözlerim;fakat bunun bir suç olduğunu, kimsenin kimseyi yumurta atarak protesto etmeye hakkı olmadığını toplum olarak hepimizin kabullenmesi,bu yönde tepki vermesi gerekir. "Efendim, gençler onlar daha" ," kanları hızlı,deli çağları" gibi yararsız tepkiler onlara yaptıkları yanlışları hatırlatmaz ve bir faydası da olmaz.Sonra da ortaya birbirini hiç dinlemeyen,konuşarak anlaşmayı beceremeyen,en basit kıvılcımlardan koca koca yangınlar çıkaran,ateşli bir toplum haline geliriz ki bu gün toplumumuzun durumu da budur.

    Bunları konuşmuyoruz biz bu olayla ilgili..Ne konuşuyoruz? Burhan Kuzu ,Süheyl Batum niye gittiler oraya?

    Gösteriye katılan hamile bayanın başına gelenlerinse hiç bir açıklanır yanı yok. Sen nasıl bir polissin ki cephede düşman askerlerine yapılsa savaş suçu sayılacak hareketleri kendi öpöz yurttaşlarına yapıyorsun? Biri size o insanların ailenize sövdüğünü falan mı söyledi de , siz böyle arenaya çıkmış azgın bir boğa öfkesiyle saldırdınız o insanların üzerine?  Haydi siz psikopatsınız, polissiniz,şartlarınız ağır ,bazen böyle kendinizi kaybedebiliyorsunuz, ya amirleriniz? İçişleri bakanı? İstanbul valisi? Sizin bu psikopatlığınızı görüpte size soruşturma açacak,sizi görevden alacak; ya da boşverin, sizi uyaracak,size kızacak, en azından yanlış yaptığınızı söyleyecek hiç mi kimse yok başınızda Bülent Arınç'tan başka? Bir bayana bebeğini düşürtecek kadar şiddetli bir şiddeti nasıl uyguladınız? Sizin hiç mi edebiniz,adabınız,nezaketiniz yok? Polis oldunuz diye dağdan inme bir canavar mı oldunuz?

      Bu sözlerim sadece o gün  o müdahaleyi gerçekleştiren,polis görünümlü canavarlaradır, polislerimizi karalamak gibi bir niyetim yoktur.

     Oysa Türkiye'nin münevver geçinen insanları; ne işi vardı bir hamile bayanın orada cümleleriyle baktı bu çok vahim olaya...

     Marmara baskınından söz etmeye bile gerek yok...

     İşte böyleyiz biz.

     Bir olayın içinde bir haksızlığı gerçekleştirenlerden çok haksızlığa maruz kalanlar suçludur.Ve hep onlar konuşulur. Suçlular konuşulmaz. Üstelik suçlulara merhamet edildiği de olur. Rahşan affını bilmeyenimiz yoktur. Hapiste yattığıyla övünen , bunu insanlara karşı bir imtiyaz aracı olarak kullananlarımız da çok. Suç işlemek sözde hep aşağılanır ama suçlular hep güçlülerdir bizim toplumumuzda. Herkesin bilinç altında suçlulara karşı bir sempati muhakkak bulunur.Mehmet Ali Ağca gibi dengesiz,ruhsuz,akılsız bir katilin devlet televizyonuna çıkarılmasına şaşmamak lazım bu bağlamda... Mafya liderlerinin açık oturum programlarına katılmasına da...( Sedat Peker) Abdullah Çatlı gibi adamların kahraman,vatan perver olmalarına da... Büyük yazar olmanın yolunun hapishanelerden geçmesine de...Sokağa çıkmaya cesareti olmayanların hamile haliyle sokağa çıkmayı göze alan bir bayana ne işi vardı orada demelerine de...

      Kedi ulaşamadığı ciğeri sevmez...

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder