Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

16 Aralık 2010 Perşembe

BAŞLAMADAN BİTEN BİR YOLCULUK SONRASI


     Babamla vedalaşırken her seferinde yüzünde gördüğüm o buruk ayrılık hüznünü görmek beni hüzünlendirdi.Üç kez elini öpüp başıma koyarken bunu ne kadar istekle ve memnuniyetle yaptığımı fark etmek, babamınsa bundan duyduğu mutluluğu görmek içimde ki hüznü biraz olsun hafifletti.Anneme sarılırken de aynı duyguları taşıdığımı ifade etmeliyim.

     Arabayı hareket ettirdiğimde dikiz aynasında gittikçe küçülen anne ve baba silüeti aslında şu hayatta ne kadar güvende olduğumun birer göstergesi gibiydi.Beni gözden kaybedene kadar hiç indirmeden salladıkları elleriyle bu hayatta  ne kadar şanslı bir adam olduğumu hissettiriyorlardı.Bunun farkında olmalarını ne çok istemiştim o an.O an durup ,arabadan inip koşarak yanlarına gitmek ve "sizi ne kadar çok sevdiğimi biliyor musunuz " demek istedim.Yolum uzundu,akşam yaklaşıyordu,bardaktan boşalırcasına yağacak yağmuru haber veriyordu simsiyah gökyüzü.Önümde aşmam gereken bir dağ ve o dağın tepelerinde bir yerlerde karla kaplı yollar vardı.

   Ana yola çıktığımda beklediğim üzere ,yağmur atıştırmaya başlamıştı. İçimi bir huzursuzluk kaplamaya başladı.Yıllarca, bu mevsimde, geçmek üzere yola koyulduğum o dağlık geçitte trajik kazalar yapan şoförlerin iç burkan hikayelerini dinlemiştim.Şimdi kendimi,bir başıma, akşam vakti, yoğunlaşan yağmur eşliğinde bir kabusa doğru süzülüyormuşum gibi hissettim. Bu benim son yolculuğum olabilirdi. Annemin " çok dikkatli ol" sözlerini , babamın " kendine güvenemediğin yerde çok zorlama, dön gel" uyarılarını hatırlamak bir parça içimi serinletti. Dua etmeye başladım sessizce ve duanın insanı ne kadar güçlü ve moralize ettiğini bir kez daha gördüm.

     Şehirden çıkıp yolum dağ yamacına doğru ilerlerken yağmur şiddetini olanca hızıyla artırmıştı. Arabanın silecekleri sadece yolu görebileceğim kadarına izin veriyordu.Karanlık iyiden iyiye bastırmıştı.Yol bomboştu, tek tük karşıdan gelen araçlarla karşılaşıyordum.Heyecanlanmaya başladığımı ,vücudumda kasılmalar meydana geldiğini hissettim ;yani aslında bunlarında korkudan kaynaklandığını biliyordum,utanıyordum, korkmaktan..."Bu korkuyla bu yolculuk nasıl bitecek" diye soruyordum kendi kendime. Yolculuğumun hemen başlarındaydım,zemin henüz yeterince kayganlaşmamıştı ve keskin virajların karla kaplı kısımlarına henüz ulaşmamıştım,henüz korkulacak yerlere gelmemiştim, daha vardı. Ne kadar güvende olursak olalım gelecekte beklediğimiz güvensizlikler bu günden içimize korkusunu düşürür.

    Kendimi sessizce teskin etmeye çalıştım. Bir sigara yaktım, radyoyu açtım , hiç bir kanal çalışmıyordu ve kapadım. Nadiren yanımdan geçen arabalara dikkatlice bakmaya çalışıyor , şoförlerinin yüzünde "endişeye gerek yok" diye beni teskin edecek ifadeler arıyordum.Bir yandan da kendi kendime kızmaya başladım, şimdiden yolculuğumu bir kabus haline getirebildiğim için.Bu yolculuğu güvenlik içinde tamamlayacağıma , o dağı selametle geçebileceğime olan inancımı kendi ellerimle yok etmiştim. Doğanın o muhteşem görüntüsünün içime akıttığı kasvet beni her an için geri dönmeye zorlar hale getirmişti.

    Bu arada ailemin yaşadığı şehirden epeyce uzaklaşmıştım.Bölünmüş yol bitmiş , çift yönlü yola girmiştim. Yol kenarlarına yığılmış molozlar , henüz tamamlanmamış bakım çalışmaları , yolun iki ucuna terkedilmiş halde bırakılmış iş makinaları içimde ki hüznü artırırken bir sis tabakasının içine doğru ilerlemeye koyulduğumu heyecanla fark ettim. Bir süre sonra koyulaşmaya başlayan sis çok geçmeden göz gözü göstermez bir hal almıştı.Giderek daha fazla koyulaşıyordu. Sis arttıkça içimden bir ses "geriye dön" diye güçlü bir şekilde söyleniyordu.Artık hiç bir şey görmüyordum.Yolumu göremez hale gelmiştim.Trafik levhalarını, şerit çizgisini güçlükle seçebiliyordum. Karanlıkla birleşen sis , yolun giderek daralması kabimi hızlandırıyor ,boğulacak gibi oluyordum. "Allah'ım, beni duyduğunu biliyorum, nolur benden yardımını esirgeme" diye bağırmaya başladım.Tüm zihinsel kontrolümü kaybetmiştim.Endişeden titriyordum. Yoğun sis tabakası bitecekmiş gibi görünmüyordu hiç.

     O kadar yavaş ilerliyordum ki; içimden bu hızla gittiğimde bu dağı ne kadar sürede geçebileceğimi hesapladım. Normalde bir saat bile sürmeyecek bu yol bu şartlarda saatlerce süreceğe benziyordu.Bu kadar süre bu heyecanı , bu baskıyı bedenimin kaldıramayacağını anladım. Durmak için uygun bir yer aramaya başladım. Bir kaç kilometre gittikten sonra , önüme gelen ilk boşluğa arabamı park ettim. Düşünmeye başladım. " Geriye dönüp dönmemeyi düşünüyordum. İstediğim şeyi biliyordum ve bu yola kesinlikle devam etmemekti. Ama bunu kendime kabul ettirmek , açıklamak zorundaydım. Bir süre zihinsel bir muhakemeyle önüme koyduğum mazeretler beni sevindirmişti. " Dönmeliyim" dedim kendi kendime. Ve döndüm.

    Bir yolculuk daha henüz başlangıç aşmasındayken bitmişti. Göz gözü göstermez sis beni buna mecbur etmişti. Eve gelene kadar yaşam ve ölüm arasında ki ince çizgiyi düşündüm. Rabbimin büyüklüğü karşısında yerlere kadar eğildim. Sığınacak bir Rabbim'in olması beni sevindirmişti.Başarısızlığıma üzülmedim çok fazla.

    Şimdi evdeyim.Güvendeyim.Az önce yaşadığım o korku dolu anların hışırtıları hala içimde. Şükür secdesine kapanıyorum,minnetle ve sevinçle.

    Korkunun bazen ne kadar gerekli olduğunu daha iyi anlıyorum şimdi. Korkmasaydım ve yola devam etseydim belki de hiç bir şey olmayacaktı , belki de yaşamım telafi edilemez bir noktada olacaktı.

   Korktuğum ve geriye döndüğüm için mutluyum.

   Tüm korkularımın ortasında güvenebilecek bir Allah'ım olduğuna da...

    Bir Allah'ı olmamanın, inanmamanın ne kadar talihsiz bir durum olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.Ve kendisini bana gösterip ,varlığıyla beni onurlandıran, koruyan, güvenliğimi sağlayan Yüce Allah'a minnetle şükranlarımı sunuyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder