Ve Allah (C.C) buyurdu ki:

İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ. (Ankebut, 7)

GÜNÜN SÖZÜ

İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif

DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!

HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...

6 Ocak 2011 Perşembe

BENİ KAPİTALİZM HASTA ETTİ...



      Ölüyorum. Bütün vücudum çok güçlü bir virüs tarafından zapt-u rapt altına alınmış durumda. Öylesine güçlü bir virüs ki , gözle görülebilmesi için bir kaç bin kez büyütülmesi gerekiyor. Ki öyleyken bile çok zor seçilebiliyor. O, gözle görülmeyecek kadar küçük canlı burnumu ve kulaklarımı tıkamış , ağzımın tadını bozmuş , kolumu kaldıramayacak kadar bütün dermanımı kesmiş kısacası beni yatağa mahkum etmiş durumda, peki bu benim zoruma gitmiyor mu ?

      Üstelik bu virüs yeni nesil bir virüs. Yani antivirallerle savaşmayı bilen , kendisini antiviral gerillalarının savaş taktiklerine göre mutasyona uğratmayı becerebilmiş bir virüs. Anlayacağınız ne damardan , ne ağızdan ne de kalçadan; alınan hiç bir antibiyotik , antivirüs onu yok etmeye yetmiyor. Neden peki? Nasıl bu kadar güçlü olabildi bu virüs, en donanımlı antibiyotik ve antivallere kafa tutacak , üstelik bununla kalmayıp onları alt edebilecek kadar?

      Cevap çok basit: Kapitalizm.

      Hepimiz biliriz , kapitalist bir sistemin en büyük sektörü sağlık sektörüdür. Sağlık sektörünün üzerine oturduğu temel sac ayaklarından biri ise ilaç sektörüdür. Kapitalizmin en önemli sektörü olan sağlık sektörünün ,ilaç ayağının en önemli vazgeçilmezi antibiyotiklerdir. On dokuzuncu asrın ortalarında virüslere karşı sermayenin en büyük kozu şüphesiz antibiyotikler olmuştur. Hayvanlar üzerinde yaşayan ve hayvansal gıdalarla insana geçen bu virüslerin ortadan kaldırılmasında bir zamanlar antibiyotikler etkili ve yetkili idi. Ama artık değiller...Yani bu virüsler artık antibiyotiklere karşı kendilerini savunabiliyorlar ve eskisi gibi "grip oldum , ver bir antibiyotik oradan" dönemi de yavaş yavaş kapanıyor.

      Neden peki? Cevap yine basit: Kapitalizm. Çünkü kapitalizm bu virüslere muhtaç. Yeni antibiyotiklerin üretilmesi ve bunların eskilerine nazaran daha geniş bir kullanım alanına kavuşması için bu virüslerin kendilerini mutasyona uğratmaları gerekiyordu . Ama kapitalizm bunu bilinçli bir şekilde yapmadı. Yani bu virüslere antivirüslerin şifrelerini isteyerek vermedi. Tamamen kapitalizmin vahşi yanlarının ortaya çıkardığı, doğal evrim sürecinin bilinçsiz bir şekilde yürütülmesi ile gerçekleşti.

      Efendim , şöyle ki.....

      Onlarca yıldır insanlara verilen ve virüslerin imhasında çok büyük başarılara imza atan antibiyotikler elbette ki yalnızca ilaç sektörünü sevindirmedi. Ayrıca bu durum kapitalist sermayenin başka başka yüzlerinin de dikkatini çekmeye başladı. Kimler bunlar: Hayvan üreticileri. Köylülerden bahsetmiyorum , büyük entegre tesislere sahip büyük , hayvan üreticileri ... Neden olmasın dediler. İnsanda ki virüsleri yok eden bu antibiyotikler elbette ki hayvanlardakileri de yok edebilir...Neden olmasın ? Efendim ,gerçekten teorik olarak çok zekice görünen bu planın uygulanması için zaman kaybetmeden arge çalışmalarına başladılar. Onlara göre bunun en ekonomik ve en kısa yolu insanlara verilen bu antibiyotiklerin hayvanlara verilen yemlere karıştırılmasıydı. Tonlarca antibiyotikli hayvan yemleri fahiş karlarla hayvan üreticilerine "virüssüz hayvan" sloganıyla satıldı. Hatta bir müddet sonra küçük üreticiler bile özenti için de olsa ara ara bu antibiyotikli yemleri hayvanlarına vermeye başladılar.

      Kapitalizmin özünde hiç bir zaman yapılan bir şeyin gelecekte ortaya çıkaracağı neticelerin vehameti önemli olmamıştır. Kapitalizm için önemli olan tek şey üretilen ürünün satılmasından elde edilecek karın yüksekliğidir.

      Hayvanların midesine inen ve damarlarında dolaşmaya başlayan bu antibiyotikli hayvan yemleri hayvaların kanlarında ki virüslerin bir kısmını yok etmeyi başardı. Ama hepsini değil. Çünkü orası onların çöplüğüydü ve orada yapılacak bir savaş elbette çok riskliydi. Kimse virüslerin zekasını hesaba katmadı. Bu virüsler o kadar zeki idiler ki antibiyotiklerin savaş taktiklerini hemen öğrendiler ve ürerken kendilerinden sonra gelecek nesillere bu taktikleri öğrettiler. Virüslerin çoğalma sürati göz önünde tutulduğunda antibiyotiklerin savaş taktiklerine göre doğmuş virüslerin yeterli adete ulaşmaları çok zamanlarını almadı.

    Virüs kapitalizmin aç gözlülüğü sayesinde kendisini yenilemeyi bildi ancak antibiyotikler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Yeni virüslere eski antibiyotikler artık çok fazla işlemiyor. Uzmanlar antibiyotik çağının sonunun gelip gelmediğini tartışmaya başladılar bile çoktan.

     Antibiyotik çağının sonunun gelip gelmediği bilinmez ama şu bir gerçek ki günlerdir enfeksiyonluyum, antbiyotik tedavisi altındayım ve değişen bir şey yok , gün gün kendimi daha halsiz hissetmemden başka. Doktorların ilaçlarına olan güvenimi de kaybetmiş durumdayım , tek umudum kendi savunma sistemimin , bağışıklığımın şu virüse karşı bir antikor üretmeyi öğrenmesi ve onu yenmesi. Kim bilir belki de bu mümkün olmaz ve ölümüm bu gözle görülmeyen düşman elinden olur. Zaten , ne demişler: En tehlikeli düşman görünmeyen düşmandır.


      Neden buradayım peki? Yani , parmaklarım dışında hiç bir mafsalımı oynatamıyorken neden klavyenin üzerinde oynatıp duruyorum onları. Çünkü uykum yok. Çünkü bu virüs öyle kolay kolay uyutmuyor da aynı zamanda. Doktorum bunu hesaba katıp uyku ilacımı da verdi bana. Ama kullanmak istemiyorum . Çünkü kendimi tamamiyle "kapitalizme hasta" etmekten korkuyorum. Antibiyotik, ağrı kesici , mide koruyucu , ateş düşürücü , sakinleştirici ve uyku ilacı...Düşünüyorum da, bir hastalanınca ne kadar çok firmanın cebine para giriveriyor. Acaba ben bu firmaların sahibi olsam beni en çok ne mutlu edebilir? Hasta insanlar... İnsanlar hastalandıkça ben iyileşirim, zenginleşirim, rahata ererim...Elbette bir kapitalist için bunlar mutluluk verici şeyler...


     Allah hepimizi kapitalizmin şerlerinden korusun efendim....

    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder