Kendini akıllı zannetmekle akıllı olunmasaydı dünyada bu kadar az deli olmazdı...
Ve Allah (C.C) buyurdu ki:
İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ.
(Ankebut, 7)
GÜNÜN SÖZÜ
İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif
DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!
HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...
17 Nisan 2011 Pazar
KİM BENİM GÜVENDİĞİM
Dünyanın ortasında bir yerlerde,yersiz,yurtsuz,parasız,pulsuz ama sorunsuz, sorumluluksuz,mutlu mesutcana yaşıyorum,rahatım ve sanırım rahatım benim dışımda birilerine batıyor ki nedenini,yaşamımın onlara zararını anlamış değilim.
Kimileri evlenmem gerektiğinden, bulaşık yalaşık,ütü,temizlik vs kahrını birilerine yıkmam gerektiğinden,ki ne hikmetse bu birileri de bunun için can atıyorlar;kimileri yaşlılığın zorluklarından,kimileri gençliğin kıymetinden dem vurarak başlıyorlar deruni hayat dersleri vermeye.Dersler daha sonra hocanın kişiliğine ve klişeliğine göre çeşitli şekiller de sürüp giderken ve ben belli bir noktadan sonra karşımda ki bilge kişiyi hiç algılayamaz duruma gelmişken temel soru farklı biçemlerle algılarıma hitap ediyor: "Neye güveniyorsun?"
Yani sen neyine güveniyorsun da mutlusun böyle, bize göre seni mutlu etmeyecek onlarca mevzu hayatının ağırlık merkezindeyken ,sen neye güveniyorsun da bu durumda mutlusun?
Erkeğin doğasına ters "evde kalmışlığına" mı yansak, işsizliğine mi, evsizliğine mi?
Neye güveniyorsun hacı,sen heh,söyle bakayim?
Sanki bu hayatı yaşayan tek onlar ve geri kalanlar hayat hakkında bir şey bilemeyecek kadar akl-ı aciz gibi kendi çelişkili doğrularıyla beynime hücum ediyorlar. Beynimi kemirdiklerini sanıp,yüzümde ki ukala tebessümle aslında dişlerinin arasındakinin kendi dilleri olduğunu anlayınca da çıldırıyorlar ve yorulup yanımdan sessizce uzaklaşıyorlar ve hınçlarına arkamdan çevirdikleri ve çoğu kez dördüncüyü hiç zorlanmadan buldukları dedikodu masalarında devam ediyorlar, kim bilir ne düşünüyorlar zavallı ben için ama kimin umurunda, kendilerini paraladıklarıyla kalıyorlar.
Onlara hiç bir zaman adamakıllı bir cevabım olmadı benim. Ama anlayabileceklerine inansaydım ne söylerdim diye düşündüğümde bazen, şu an içimde beliren yanıt en hal-i ruhiyyatıma münasip olanı.Sanki kendileri mükemmel, tek tek her birinin bir araya gelmesiyle oluşturdukları toplum mükemmel, sanki o toplumun yerleşik kuralları saf çelişkisiz de ben keyfimden böyle mutlu ve mesutum.İyiyim,hoşum,güzelim, mutluyum çünkü beni siz ve sizin aptal kurallarınız bu hale getirdi. Çünkü ben sizin içinizde her hangi bir iyi görmedim.Açıklamalarınız,anlatılarınız , en zekinizden en filozofunuza kadar beni tatmin etmedi. En iyinizden en berbatınıza hemen hemen topunuzun içi tuhaf kötülüklerle dolu. Ve ben sizin türlü türlü şerlerinizden korunmak için ne maskaralıklar,maymunluklar yaptım ve sizin o amaçsız sapkınlıklarınızın içine batmamaktan nasıl kıl payı kurtuluşlar yaşadım ,siz bunları bilmiyorsunuz.Bunca kendimi sizden çekişlerime ,aranıza karışıp,sizinle düşüp kalkmamama rağmen yine de temiz olamamanın acılarını siz tatmadınız tabi..Mutluyum çünkü sizden,sizinle güzel bir şeylerin gerçekleşmesinden umudu kestim.
Umudun olmadığı yerde beklenti de yoktur. Beklenti yoksa hayal kırıklığı da olmaz . İşte "kime güveniyorum da böyle rahatım" sorunuzun da yanıtı bu. Mutluyum çünkü size güvenmiyorum. Bana ya da bir başkasına verebileceğiniz bir şey yok.
Kime güveniyorum da böyle rahatım derseniz tekrardan: Her şeyi verebilene güveniyorum. Sizin çoğunuz sözde de olsa ona güvendiğinizi söylüyorsunuz ya..İşte ben sizin inandığınızı söylediğiniz ama çokta güvenmediğiniz, O'na güveniyorum. Yalnızca O'nu önemser,yalnızca O'nu sever,O'na itaat eder ve O'ndan beklerim.Bu size güvenip heba olup gitmekten çok daha iyi ve mantıklı...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder