Kendini akıllı zannetmekle akıllı olunmasaydı dünyada bu kadar az deli olmazdı...
Ve Allah (C.C) buyurdu ki:
İMAN EDEREK SALİH AMEL İŞLEYENLERİN HATALARINI AND OLSUN Kİ ÖRTERİZ VE ONLARI YAPTIKLARI AMELLERDEN DAHA GÜZELİ İLE MÜKAFATLANDIRIRIZ.
(Ankebut, 7)
GÜNÜN SÖZÜ
İNSANLARA MERHAMET ETMEYENE ALLAH (C.C)MERHAMET ETMEZ...
Hadis-i Şerif
DUR!BURADAN ÖTEDE RİSK VAR!!!
HOŞGELDİN...AMA BURADAN SONRASI SENİN İÇİN HOŞ OLMAYABİLİR...DİKKATLİ OL...
Ben bir miktar suydum,
Yatağımı arıyordum,
Bulacaktım ama;
İzin vermediler,
Kim mi?
Herkes...
22 Kasım 2010 Pazartesi
MUTLULUK
Araba seslerinden oluşan uğultular,çalmakta olan bir sabit telefon,gur gur gur şeklinde inleyen bir mide,tik tik tik şeklinde söylenip duran bir duvar saati,darmadağınık yuvarlak bir masanın üzerinde açık ve sessiz bir dizüstü bilgisayar,kalın kışlık bir halının üzerine basan bir çift terlik,karanlığı iki ayrı pencerenin önünde tutmayı becerebilmiş beyaz bir tepe lambası,küçük bir espresso-kahve makinası,ve bu makinadan üretilmiş beyaz,geniş ağızlı,gül desenli bir fincanın içinde soğumuş,rengini kaybetmiş bir kahve ve şimdi duyulmaya başlanan ırak düğün müziği...Ve hayatı dinlemenin verdiği olağanüstü haz..
Ve yalnızlık...Ve yaşıyor olmayı iliklerine kadar hissetmek..
Ülkenin ve dünyanın dört bir yanından köpkötü haberlerin ekranlara bardaktan boşalırcasına yağdırıldığı şu dakikalarda her şeyden ve herkesten uzak,sıcak bir köşede gözlerimi dinlendirebildiğim için kendimi şanslı saymalıyım sanırım.Tuhaf bir tatmin olmuşluk duygusu içerisinde düşünürken,beyaz duvarlarla çevrili odanın, içine gömüldüğü sessizlik ruhumu dinlendirirken ,yoldan geçen ve sıkı bir sigara tiryakisi olduğu anlaşılan bir gırtlaktan yayılmaya başlayan, derin öksürüğün zihnimde oluşturduğu imgelerden iğrenmekle, o sesi duyabiliyor olmaya sevinmek arasında bir ikilem zihnimi bulandırıyor.Brigette "ama sen de öksürüyorsun bazen" diyor.
Dünya dönüyor,gece rengini değiştiriyor,bir dal taşıdığı yaprağı rüzgarın efendiliğine terkediyor,bir yerlerden kalın,koyu hav havlar sol kulağımın memesini yalayarak sinir merkezime ulaşıyor,bir kadının belli belirsiz silüeti uzaklarda bir yerlerde kayboluyor ve keskin bir duman kokusu hayalimde canlanıyor...Mutluyum diyen bir ruh bedenimin içinde dalgalanıyor.Mutlu olmak için bu kadarı yeterli gibi geliyor hislerime.
Brigette sesleniyor ve oturduğum yerden kaldırıyor beni.Dışarıya çıkalım istiyor.Çıkmak isteğimi sorgulamadan merdivenlerde buluyoruz kendimizi.Arabayı çalıştırıyor.Yavaş yavaş hızlanıyor.Anlaşılan o ki şehir merkezine doğru gitmiyor.Kestirmeden otobana çıkıyor.Otobanda arabanın hızını tavana vurduryor.Hiç seslenmeden sadece izliyorum yolcu koltuğunda.Bir ,yolcu dinlenme tesisine saparken yavaşlıyor.Kafehanenin önünde parkediyor.Ve dışarıya oturuyoruz ikimizde sağlam tiryakiler olduğumuz için.Kahvelerimiz geliyor.Brigette arabadan parkasını getirmeye gidiyor.
Konuşmaya başlıyoruz:
--Sen üşümüyor musun?
__Üşüyorum.
__Montunu getirmemi ister misin?
__Hayır.
__Neden?
__Kendim getirebilirim...
__Neden yapmıyorsun?
__Üşümek istiyorum.
__İlginç bir istek.
__Evet.
__Sigara ?
__Evet.
__Biliyor musun ne istiyorum?
__Ne?
__Şu bayram tatili dokuz gün olsa ve adamakıllı bir dinlensek.Bir yerlere gitsek.Adalara mesela.Ya da Maşukiye...
__Bazen anlayamıyorum seni.
__......................................
__Bayrama bir aydan fazla var.
__Napim? Düşünecek başka bir şey bulamıyorum.
__Bu kadar düzenli yaşamak zorunda değilsin.Her şeyi zamanından önce halledersen düşünecek bir şey bulmakta zorlanırsın böyle işte.
__He he ...:):) Bende seni anlamıyorum.
__???
__Hiç bir şeyi zamanında yapmıyorsun.Bir ay sonrasını bile düşünmeye zamanın yok.
__:):)Düşünmeyi seviyorum.Düşünce yoğunluğunu yani.
__Sorumsuzluktan ve tembellikten değil yani?
__:):):):):)
__:):):):):)
__Kesinlikle.
__:):):)Bi kahve daha içelim mi?
__Tabiii..
__Bi sigara daha??..
__Kesinlikle.
__Sigarasız kahve düşünemiyorum.
__Biliyorum.:):):)Bende...
__:):):)
__Ben kahveleri söyleyeyim,hem de lavaboya giderim.
__Peki.
Brigette'i masada bırakıp masadan uzaklaşıyorum.Kahveyi söyleyip lavabonun yolunu tutuyorum.Yol boyunca Briggitte'i düşünüyorum.O'nu orada yalnız bırakmış olmam hoşuma gitmiyor."Ya ona bir şey olursa" gibi şeyler geçiriyorum içimden.O'na neler olabileceğini düşünmeye başlıyorum.Gecenin bu saatinde burada bu insanlar arasında yalnız başına bir Brigette.Korkuyorum.Kalbim hızlanmaya başlıyor.Acele etmeye uğraşıyorum.Klozetin sifonunu çekmediğimi hatırlayıp ,kendime kızarak geri dönüyorum.Koştur koştur masaya geri dönüyorum.Sürekli bir yerlere geri dönüyorum.Ama hep geri dönüyorum.Ne dönüp dönüp duruyorum?
Brigette soruyor:
__İyi misin?
__Evet diyorum.
__Niye koştun?
O'nun için endişelendiğimi O'na söylemek istiyorum..Bunun 0'nu mutlu edeceğini biliyorum.
__Endişelendim...Senin için...
__Neden?
__Yalnız kaldın burada ya...O'nun için..
Brigette elimi tutuyor.Gülümsüyor.Yüzünden mutlu bir ifade taşıyor.Bunu seviyorum.
__Üşüyorsun ama sen..Ellerin çok soğuk.
__Sorun değil diyorum.."Sen iyisin ya"
__Yok yok...Olmaz....Hastalanacaksın sonra...Ben montunu getireyim...
Masadan uzaklaşırken O'nu izliyorum.Mutlu oluyorum.Gülümsüyorum.Koşarak geri dönüyor masaya.Montu bana uzatıyor.Memnuniyetle giyiyorum.
__Teşekkür ederim..Zahmet oldu...
__Olur mu zahmet...Severek yaptım...diyor Brigette.
Memnun bir gülümseme için geriliyor yüz kaslarım.
Kahvelerimiz geliyor.Brigette yaktığı sigaradan bir nefes çekip bana uzatıyor.Sonra ben bir nefes çekip O'na uzatıyorum.Birer birer birlikte tüketiyoruz sigarayı.Bu kez ben bir sigara yakıp ona uzatıyorum.O sigarayıda birlikte içiyoruz.Bir nefes ben bir nefes o...Konuşmuyoruz.Hemen yanıbaşımızda uzanıp giden karanlık boşluğu izliyoruz.Dönüp O'na bakıyorum.Mutlu olduğunu hissediyorum.Mutlu oluyorum.Yine konuşmuyoruz.Arada bir birbirimize bakıp duruyoruz.Kahvelerimiz bitiyor.
Kalkıyoruz.
"Sen sür"diyor Brigette.
Yavaş yavaş eve doğru yollanıyoruz.Geceyarısı ışıkları evlerin pencerelerinden dışarıya sızıyor.Cadde ışıklı...Kaldırımlarda tek tük ayak sesleri...Brigette yanağını cama yaslamış ve gözlerini kapamış...Uyuduğunu hissedebiliyorum...Arabayı parmaklarının uçlarına bastırıyorum..Maksat Brigette uyanmasın.Gecenin sesini dinliyorum.Mutlu oluyorum....
Yol bitiyor.Arabamız evimizin önünde duruyor.Brigette uyuyor.Uyandırmak istemiyorum.Uyanmasını beklemeye karar veriyorum.Arabanın ışıklarını kapatıyorum.Klimanın derecesini artırıyorum.Araba çalışır vaziyette değilken çalışabilen araç klimalarınıı hala genelleştirmemiş olan otomobil firmalarına kızıyorum.Koltuğumu hafif yatırıp başımı koltuğun başlığına yaslıyorum.Gözlerimi kapatıyorum.Muhteşem bir şarkı başlıyor şimdi radyoda...
Yakamozsun sen..
Yağmur yağar,ıslanırsın ,vay aman,
Güneş doğar kaybolursun, vay aman,
Ay ışığı der durursun,vay aman...
Yakamozsun sen...
Sessiz sessiz ağlar gibisin ,vay aman
Zaman geldi gideceksin ,vay aman
Bırak ay gitsin,
Sen kal bu gece,vay aman..
Umudumsun sen...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder